Reklam

13 Eylül 2007 Perşembe

Altın, gümüş, pırlanta herkes mutlu bu fuarda

Dubai'de bir ada, her noktası elmaslarla süslü bir cep telefonu ya da bebekler için tamamı altından yapılmış bir emzik... Moskova'da düzenlenen Milyonerler Fuarı'nda bunlar gibi pek çok ilgi çekici ürün görücüye çıkıyor. Bu yıl ikincisi düzenlenen fuara katılan şirketler arasında BMW, Jaguar, Audi, Hummer, Infinity, Bugatti Veyron gibi otomobil firmaları, ünlü mobilya üreticileri, antikacılar ve dünyanın en büyük emlak şirketleri yer aldı. 27-30 Ekim tarihlerinde gerçekleştirilen ve girişin 37 dolar (yaklaşık 54 YTL) olduğu fuarda, fiyatı 1 milyon dolara kadar yükselen dünyanın bilinen en eski cinslerinden 'Ahalteke' atları da katılımcıların ilgisini çekti. Fuara Türkiye'den Riva oteller zinciri katıldı. Sayıları 88 bini bulan Rus dolar milyonerleri, özel davetiyelerle fuara çağrıldı ancak ortalama aylık gelirin 300 dolar (yaklaşık 437 YTL) civarında olduğu Rusya'da fuara tepkiler de giderek artıyor. Komünist Parti milletvekillerinden Viktor İlyuhin, "Bu fuar, büyük bir ihtiyaç. Yakın bir bölgeye yerleştireceğimiz keskin nişancılar sayesinde ziyaretçileri 'asalaklar' diye öldürebiliriz. Çünkü hiçbiri bu serveti dürüst yollardan elde etmedi" diyor.

Geçmeyen Moda Pırlanta

Pırlanta, insan elinin ve sanatının elmasa dönüştürdüğü paha biçilmez ve göz kamaştırıcı bir eseridir. Aşkın da harika bir sembolü olarak kullanılan pırlantayı, tüm dünyada milyonlarca çift birbirlerine olan sevgilerini ifade etmek için tercih ediyor. Çok çeşitli taş seçeneklerinden bütçelerine ve zevklerine göre bir tanesi onların aşkını ifade eder ve maddi değerinin yanında manevi değeri ile de yıllar boyunca kullanılır…

Biz de bu sayımızda pırlanta konusunu ele almaya karar verdik ve Kolej mezunu kuyumcularımızdan pırlanta alımı, kullanımı ve seçimi ile ilgili bilgiler aldık ve pırlanta seçimi kadar bakımı ve kullanımının da zor olduğunu öğrendik.

Pırlanta Satın Alırken Nelere Dikkat Edilmeli?

Pırlanta hakkında bilgi vermeye öncelikle pırlantanın geçmişine inerek başlamak istiyorum. İlk ham elmas 2500 yıl önce Hindistan’da çıkarılmış. Modern elmas endüstrisi ise 19. yüzyılın sonlarına doğru Güney Afrika madenlerinin bulunmasıyla başlamış. Şu anda ham elmas üretiminin en büyük payına sahip olan ülkeler Botsvana, Rusya, Güney Afrika, Angola, Namibya, Avustralya ve Zaire’dir. Bunların yanı sıra ham elmas çıkarılan diğer ülkeler arasında Brezilya, Venezüella, Gine, Gana, Tanzanya, Çin, Endonezya ve Hindistan’da sayılabilir. Elmas kesimi pek çok yerde gerçekleştiriliyor. Bunların başlıca merkezleri Belçika, New York, İsrail ve Hindistan’dır.

Dünyadaki ham elmasların sınıflandırılması, değerlendirmesi ve satışa sunulması eski ismiyle De Beers yeni ismiyle DTC firması tarafından gerçekleştiriliyor. Bu firma ham elmasları tüketicilere değil, taşı işleyerek pırlantaya dönüştüren kesim merkezlerine ve üreticilere satmaktadır. Hiçbir pırlanta satıcısı benim taşlarım bu markadır gibi bir şey söyleyemez. Zira ham elmaslar kesime girip pırlanta şekline dönüştürüldükten ve satışa sunulduktan sonra o taşların ham halinin hangi firmaya ait olduğunu kimse bilemez.

Pırlantanın özelliklerine geldiğinizde ilk akla 4C özelliğini bilmemizde fayda vardır.

Cut: Kesim
Colour: Renk
Clarity: Berraklık
Carat Weight: Karat Ağırlığı

Cut (Kesim): Kesim 4C özelliklerinin en önemlisi çünkü pırlantanın verdiği ışık ve pırıltı tamamen tamamen kesiminin iyi olup olmadığı ile ilgilidir. Diğer özellikleri doğadan kaynaklanırken kesim özelliği pırlanta üzerinde insan eliyle yaratılan tek özelliğidir. Şekil kişinin zevkine bağlıdır. Yuvarlak kesimler, kesimler arasında en popüler olanıdır. Diğer kesimler arasında dikdörtgen zümrüt kesimi, damla, markiz, prenses, oval ve kalp kesim sayılabilir.

Colour (Renk): Pırlanta renkleri beyazın çeşitli tonlarından oluşur. Bir pırlanta ne kadar beyazsa o kadar değerlidir. Tabi ki bu değerleri belirleyecek olan tek faktör renk değildir. En nadir bulunan ve en beyaz olanlar D, E, F, ve G’dir, ancak pırlantaların büyük çoğunluğu beyaz ve çok hafif renkli beyaz olarak adlandırılan H-L renkleri arasındadır. M rengi ve altındakilerde gözle görülebilir sarımtırak bir renk tonu vardır. Ayrıca çok nadir bulunan pembe, mavi, yeşil, sarı ve diğer renkte görülebilir. Bunlara da Fantezi adı verilir.

Clarity (Berraklık): Bir pırlantanın berraklığı lekelerine bakılarak belirlenir. Hemen hemen her pırlantanın içinde pırlantayı oluşturan karbon kristalinin küçük izlerine rastlanır, ancak çıplak gözle görülemezler. Lekeler ancak çok kuvvetli mercek altında seçilebilir. Bir pırlantanın lekeleri ne denli az ise, taş da o kadar nadir bulunur.

Carat Weight (Karat Ağırlığı): Karat bir pırlantanın ağırlık ölçüsüdür. Bir karat 100 eşit puana bölünür. Yarım karat 50 puandır ve 0,50 ct şeklinde yazılır. Aynı karat ağırlığındaki iki pırlantanın fiyatı kesim, renk ve berraklık özelliklerinin farklı bileşimi nedeniyle aynı olmayabilir.

4C özelliklerini tek tek tanımladıktan sonra esas önemli olan, bir pırlantayı satın alırken en çok nelere dikkat etmeliyiz?

Mücevher işi doktorluk mesleği kadar özel bir meslektir. Bir insan doktoruna nasıl güveniyorsa mücevher aldığı kişiye de o kadar güvenmelidir. Çünkü insanlar bu mağazalara milyarlarca liralık mücevherlerini teslim ediyorlar.

İkinci önemli konu ise bu mesleği gerçekten bilen, bu işi anlayarak ve bilerek yapan kişilerden alışveriş yapılmalıdır. Çünkü maalesef ülkemizde herhangi bir toptancıdan 100 – 150 adet muhtelif pırlantalı mal satın alan herkes bir mücevher mağazası açabiliyor hatta bilgisayardan çıkartılan bir takım sertifikalarla da göz boyayabiliyorlar.

Dolayısıyla mücevher satın almadan önce malı satın alacağınız firmayı, o firmanın geçmişini, dürüstlüğünü ve bu işi ne kadar profesyonel yaptığından emin olmanız gerekir.

Şansal Mücevharat– Erol Şansal’ 81
İran Caddesi Karum İş Merkezi 21/ 65 Kavaklıdere Ankara
Tel: 428 35 46 Fax: 427 41 91

Takının Altın Çağı
Sevilen modelleriyle kişinin kıyafetini bütünlerken aynı zamanda aksesuar olarak; yaşam tarzını, zevkini maddi ve manevi anlamda zenginliğini vurgulayan… Ne kadar çok seçenek var takı olarak anılan, kullanılan: Kolye, küpe, yüzük, bilezik, bileklik, gerdanlık, broş, kravat iğnesi, rozet, hızma, halhal…

Bugün Türkiye dünya takı sektöründe tasarım ve satış alanında İtalya’dan sonra ikinci sırada. Sosyal yaşamda vazgeçilmez olacak yerini alan ve mücevher, beşikten mezara yaşam serüveninde Türk insanına mutlu günlerinde eşlik ediyor. Bebeğin dünyaya gelişi, sünnet, söz kesme, nişan, nikah, doğum günleri ve hatırlanması gereken tüm özel günlerde hep sizinle beraber…

Takıların Bakımı Nasıl Olmalıdır?

Takılar kullanılmadığı süre içerisinde, mümkün olduğu kadar kutularda muhafaza edilmeli. Doğrudan baskı kullanılmamalı, sert cisimlerle sürtünmemeli, asitli ortamlardan özellikle ter ve deodorantlardan uzak tutulmalı, su ve temizlik malzemeleriyle birebir teması engellenerek deformasyona uğratılmamalıdır. Belirli bir kullanım süresi sonunda takılar matlaşır, aşırı kullanıldığında ise çizilir, deformasyona uğrarlar.

Matlaşan ve leke yapan takıları sıcak su içine bir miktar sıvı deterjan ekleyerek eski bir diş fırçasıyla temizleyebilirsiniz. Böylece üzerindeki toz ve lekeler kaybolur. Bu şekilde giderilmeyen lekeler ve çizikler içinse takı alındığı firmaya veya herhangi bir kuyumcuya götürülerek ultra sonik yıkama makinelerinde temizletilmeli ya da polisaj makineleri ile cila yaptırılmalıdır.

Mücevher bakımında dikkat edilmesi gereken bir başka konu ise elmas taşlı takıların kesinlikle su ve başka bir sıvı maddeyle teması sağlanmamalıdır. Bu durum elmas işçiliğinde yapılan poyanın bozulmasını sağlar ve taşın görüntüsünü bozar. Ayrıca beyaz altın kullanılan mücevher takılarda, yaklaşık yılda bir kez kuyumcunuza götürerek rodaj yaptırırsanız, takınız ilk aldığınız zamanki parlaklığına dönüşür.

Hami Kuyumculuk – Mete Demirsoy ‘ 88
İran Caddesi Karum İş Merkezi 78 Kavaklıdere Ankara
Tel: 467 48 44

Evlilik Yüzüğü Rehberi
Bu rehber, almayı düşündüğünüz evlilik yüzüğü ile ilgili kuyumcuları gezerek vakit harcamanızı ve yorulmanızı önlemek için yazılmış bir rehberdir. Bu rehber aslında erkeklere özeldir, iki sebepten dolayı. Birincisi ülkemizde genelde tek taşları erkekler alır. İkincisi ise erkekler genelde alışveriş yapmayı pek iyi bilmediklerinden onların yükünü hafifletmek, biraz da onları bu konuda cesaretlendirmek için hazırlanmıştır.

Şimdi, 4 aşamalı bir karar verme sürecimiz var.

Montür seçimi ( Taşı tutan madenin şekli )

Ortasında olacak ve sizin ona aşkınızı tanımlayacak olan Pırlantanın seçimi

Yanlarına taş koyacak mıyız?

Yüzük hangi madenden yapılacak?

Birincisi ve en önemlisi eşinizin yüzük ölçüsü kaç numara? Yüzüklerin ölçülerini daha sonra da yaptırmak mümkündür ama bu tip detayları önceden sizin halletmiş olmanız eşinize, kendini özel hissettirecektir. Ama, ona bir yüzükle evlenme teklifi edecekseniz, ki bu bütün kadınların hayalidir, o zaman yüzük ölçüsünü bir şekilde almanız gerekmektedir.Mesela sol elinin yüzük parmağında kullandığı yüzüklerden bir tanesini, altın-gümüş fark etmez, ona fark ettirmeden alıp bir mücevhercide ölçtürebilirsiniz. Bir yol da, eğer çok geleneksel biriyseniz, eşinizin annesinden sizin için yüzük numarasını öğrenmesini isteyebilirsiniz.

Temelde 3 ana evlilik yüzüğü modeli vardır.

Geleneksel yüksek bir tektaş montür

Yan taşlı montürler

Trialar

Geleneksel Tektaş Montürler
Dört Tırnaklı Prenses
Pave kollu Tektaş
X tırnaklı Tektaş
Klasik altı tırnaklı

Yan Taşlı Montürler
Yan taşlar, tektaşları güçlendirmek ve daha zengin göstermek için kullanılır.Yan taşlar yuvarlak, baget , üçgen , oval gibi değişik elmas kesimlerinden de oluşturulabilir.

Yuvarlak Yan Taşlar
Baget Yan Taşlar
Trapez Yan Taşlar

Trialar
Tria konsepti en yeni mücevher şeklidir. 2003 senesinde başlayan tüketici iletişim programı ile tek taşlardan sonra ikinci bir klasik evlilik yüzüğü olmaya aday tria üç pırlanta konsepti şu günlerde en revaçta mücevherlerdir. Başta da belirttiğim gibi modern veya klasik hangi kişilikte olursanız olun tria üç pırlantalı evlilik yüzükleri eşinize olan aşkınızın dünü, bugünü ve yarınını ifade etmektedir.

Klasik Tria, Zümrüt Kesim Tria, Oval Kesim Tria

Altın mı? Platin mi? Beyaz altın mı?
Geleneksel ise yeşil altını seçin.

Modern istiyorsanız beyaz altını.

En iyisini istiyorsanız ve bütçenize uyuyorsa Platin Montürü seçin. (Platin altından çok daha sert ve taşların düşmemeleri için en iyi metallerdir. Altından daha pahalıdır.)

18K Yeşil 18K Beyaz 950K Platin

Platin mi yeşil mi beyaz mı diye düşünürken aklınıza eşinizin genelde ne renk takılar kullandığını getirmeye çalışın. Gümüş veya çelik takılardan hoşlanıyorsa beyaz altın veya platin, yaldızlı veya yeşil altın takılar takıyorsa da yeşil altını tercih edin

Unutmayın altın 14 veya 22 ayar da olabilir ama size pırlantalı mücevherlerde kesinlikle 18 ayar altını tavsiye ederim.

Bütçenize göre en iyi ve verimli taşı seçmek
IF VVS1 – VVS2 VS1 – VS2 SI1 – SI2 Pı – Pıı –Pııı
İçi kusursuz çok çok küçük lekeler Çok küçük lekeler küçük lekeler çıplak gözle görülen lekeler

Genelde sattığımız taşların çoğunluğunu G-H renklerinde ve VS1 – SI1 berraklığında taşlar oluştur. Bu aralıklar içinde müşterilerimiz kendi bütçelerine göre pırlantalarının büyüklüklerine karar verirler. Daha yüksek renkler (D-F) veya berraklıklar (IF-VVS) her zaman daha güzeldir ama bu farkları kullanıcıların fark etmeleri neredeyse olanaksızdır. Bu farkların anlaşılabilmesi için hem bir büyüteçe hem de bizlerle en az bir sene çalışmaya ihtiyacınız var. Ayrıca bu özelliklerde pırlantalar için biraz daha fazla para vermeniz gerekecektir. Bütçenize öncelikler ekleyin.4C kuralından sizin için en önemli olan ikisine göre seçiminizi yapın. Bunlara maden tercihlerinizi de ekleyin ve bir karara varın.

Her ne kadar bir çok kadın BÜYÜK (karat) pırlantalar istese de, ki bunda garip olan bir şey yoktur, belirli bir bütçede büyük bir taş için diğer C’lerden fedakarlık yapılabilir. Büyük olacak diye de az parlayan bir taş alınmamalıdır.

En son karar: Beyaz ve lekesine göre değişik fiyatlı taşlar arasından en büyüğünü, satın alabileceğiniz en büyüğünü (ağırını) seçin!!!

İyi mücevhercilerin hiç biri taş satmak için sizi kandırmaya çalışmazlar.

ALTININ YERİNİ PIRLANTA ALDI, PAZAR İKİYE KATLADI

4 Aralık 2006Demet CENGİZ BİLGİN Dünyada 68 milyar dolar büyüklüğündeki pırlantalı mücevher pazarı, Türkiye’de 2002 yılından bu yana neredeyse, ikiye katlandı. 2005’te yüzde 25 büyüme ile 810 milyon dolar büyüklüğe ulaşan Türkiye pırlanta pazarının 2006’da ise yüzde 10 büyümesi bekleniyor.

Büyümeyi tetikleyen en önemli etken olarak ise altından pırlantaya geçiş gösteriliyor.

DÜNYADA 68 milyar dolarlık büyüklüğe ulaşan pırlantalı mücevher pazarı, Türkiye’de 2002 yılından bu yana neredeyse, ikiye katlandı. 2005’te yüzde 25 büyüme ile 810 milyon dolar büyüklüğe ulaşan Türkiye pırlanta pazarının 2006’da yüzde 10 büyümesi bekleniyor. Büyümeyi tetikleyen en önemli etken olarak ise altından pırlantaya geçiş gösteriliyor. De Beers Grubu’nun pazarlama ve satış kolu DTC’nin Pırlanta Bilgi Merkezi Türkiye Müdürü Şebnem Balkan, Türkiye’nin DTC’nin faaliyette olduğu 16 ülke arasında 10’uncu sırada yer aldığını söyledi.

SADECE PIRLANTA: Türk pırlantalı mücevher pazarının perakende satış değerinin 810 milyon dolar civarında olduğuna değinen Balkan, "Ancak sadece mücevherin üzerindeki pırlantanın değerine bakarsak pazar 419 milyon dolar büyüklüğünde" dedi. Türk pırlantalı mücevher pazarının son 5 yılda çok hızlı bir büyüme trendine girdiğini belirten Balkan, 2005’te ekonomideki olumlu gelişmelerle pazarın yaklaşık yüzde 25 büyüdüğünü tahmin ettiklerini, 2006 için ise yüzde 10’luk bir büyüme öngördüklerini kaydetti.

ALTINDAN HIZLI: Pırlantalı mücevher pazarının altın pazarına göre çok daha hızlı bir büyüme trendine girdiğini vurgulayan Balkan, "Sektörde çok ciddi markalaşma yatırımları yapıldı ve bu yapılmaya devam ediyor. Marka ve kurumsallaşma yatırımlarının artmasıyla birlikte birçok altın firması bizim de desteğimizle pırlantalı mücevher üretimine girdiler. Birçok altın firması şu anda pırlantaya odaklanmayı tercih ediyor" diye konuştu.

BÜYÜK İHRACATÇI: Türkiye’nin dünyada İtalya’dan sonra en büyük ikinci mücevher ihracatçısı olduğuna değinen Balkan şunları söyledi: "Türkiye ayrıca Çin ve Hindistan’dan sonra da üçüncü en büyük mücevher üreticisi. DTC olarak yeni konseptimiz Lava - Aşkın Enerjisi ile pırlantalı mücevher pazarını 2007 yılında çok büyüteceğimize inanıyoruz. Lava konseptini hem kadın ve hem erkeklerce çok beğendi. Lava’nın konsept tasarımı tamamen ilk kez Türkiye’de gerçekleştirildi."

HAM ELMAS SATIYORUZ: DTC’nin ham elmas sattığını hatırlatan Balkan, Türkiye’de ham elmas kesim ve işleme endüstrisi mevcut olmadığından, Türkiye’ye direkt satış yapmadıklarını dile getirdi. Balkan "Ancak bizim DTC’nin müşterilerinden pırlanta alan çok sayıda toptancı ve perakendeci firma var. Bunu tam olarak takip edemeyiz ama Türkiye’deki pırlantaların yaklaşık yarısının DTC’ye ait olduğunu hesaplıyoruz" dedi.

6.5 MİLYAR CİRO: 2005 yılında De Beers Grubu’nun 6.5 milyar dolar ciro ve 554 milyon dolar net kár elde ettiğini hatırlatan Baykan şöyle konuştu: "2005’te üretilen ham elmasların toplam değeri yaklaşık 12.6 milyar dolar. De Beers Grubu’nun ne kadar büyük olduğu ortada. En büyük pazarımız ABD. Ardından Japonya, İtalya, Körfez Ülkeleri, Hindistan, Tayvan, Fransa, Çin, Hong Kong, Türkiye, İngiltere, İspanya, Tayland, Kanada geliyor. 2007’de Çin Hindistan gibi gelişmekte olan pazarlara daha fazla odaklanmak için Kanada, İspanya gibi daha küçük pazarlardaki faaliyetleri bitireceğiz."

Kadın takmayı, erkek hediye etmeyi seviyor

DE Beers Grubu’nun pazarlama ve satış şirketi DTC’nin yaptığı araştırmaya göre Türk erkeği sevdiği kadına pırlantalı mücevher vermek istiyor. Türk kadını ne kadar pırlantalı mücevher arzu ediyorsa erkek de o kadar hediye etmeyi istiyor. Kadınlar kendilerine verilmesini istedikleri armağanların başında pırlantalı mücevherleri sıralıyor. Türk erkeği de duygularını ifade etmekte zorlandığında pırlantayı sevgilerinin bir sembolü olarak sunuyor.

Pırlanta takmanın altı önemli kuralı

Avize ya da uzun küpeler, broşlar, saça iliştirilen mücevherler, zincirler ve sağ ele takılan yüzükler, bu yılki pırlanta modasının temel taşları.

Pırlanta takılar, günlük kıyafetlerle özgür bir biçimde, günün her saatinde kullanılıyor. Zaten pırlanta artık aşık olunan erkeğin sunduğu ve kendini sevdiğine adamanın simgesi olmaktan da çıktı; moda haline geldi. Pırlanta takmanın hatası olmaz ama ünlü mücevher markası De Beers Grubu'nun satış ve pazarlama kolu DTC bünyesindeki Pırlanta Bilgi Merkezi, bu yılki ödül törenlerine kesinlikle damgasını vuracak altı pırlanta modasını belirledi. İri avize küpeler, broşlar, saça takılan mücevherler, uzun küpeler, zincirler ve sağ ele takılan yüzükler bu yılki modanın ana hatları. Pırlanta modasında da hissettiğimiz "vintage" (eski görüntülü) etkisi taşıyan klasikle modernin karışımı bir tarz da dikkat çekiyor.

1. İri avize küpeler
Avize küpelerin ortadan kalktığını düşünürken onlar daha da iri olarak geri döndü. En az üç sıra mücevherli tasarımdan oluşan ve omuza yaklaştıkça genişleyen küpeler olarak tanımlanan büyük avize pırlanta küpeler, mücevher dünyasındaki en büyük trend olmaya aday. Kırmızı halıda sık sık görmeye alışık olduğumuz avize küpeler, Jennifer Aniston, Sharon Stone ve Cate Blanchett gibi yıldızların kulaklarını süslüyor. Bu küpeler, resmi davetlerde baş döndürücü aksesuar olmalarının yanı sıra gündelik giysilerle de çok rahat kullanılabilir.

2. Broşlar
Büyükannenizin kullandığı broşlar artık geçmişte kaldı! "Vintage" ve modern tarzların bir arada uygulandığı yeni broşlar, zevkle kullanabileceğiniz ışıltı saçan mücevherler olarak karşımıza çıkıyor. Üstelik artık sadece tayyörlere de takılmıyor. Pop yıldızı Beyonce Knowles elbisesinin sırtına, oyuncu Sarah Jessica Parker ise saçına taktığı pırlanta broşla kendilerine özgü tarzlarını sergiledi. Pırlanta broşu sevenler arasında Gwen Stefani de var. Stefani, Hollywood'un eski günlerini çağrıştıran, seksi ve sofistike bir tarz için zarif pırlanta broşlar kullanıyor.

3. Saçlardaki ışıltı
Geçen sezon olduğu gibi bu sezon da pırlanta saç tokaları, taçlar ve ışıldayan pırlanta broşlar takmak sinema dünyasında çok moda! Kullandığı pırlanta mücevherlerin sayısı ve güzelliğiyle her zaman etrafındakileri büyüleyen Jennifer Lopez, Marc Anthony ile kısa süre önce kıyılan nikahında taktığı ince işçilikli pırlanta iki saç tokasıyla yine herkesi etkiledi. Pırlanta saç tokaları, zarifliğin ve tarz sahibi olmanın göstergesi... Bizden söylemesi!

4. Uzun küpeler
Çıplak boyna doğru sallanan bir çift uzun pırlanta küpenin "şelale etkisi" muhteşem bir zarafetin simgesi. Uzun pırlanta küpeler, Hollywood'un klasik tarzını benimseyen genç yıldızlarının şık seçimleri arasında yer alıyor. Liv Tyler, düz kesimli siyah elbisesini omuza kadar inen, uzun küpeleriyle tamamlarken, Julia Roberts da kırmızı halının üzerinde göz kamaştıran pırlanta küpeleriyle yürüyenler arasında...

5. Zincirler
Boyna kat kat dolanan, zarif, sarkan bol pırlanta zincirler Hollywood'un altın çağını çağrıştıran "Vintage" bir görünüm etkisi yaratıyor. Catherine Zeta Jones, Jennifer Lopez gibi şık ve zarif yıldızlar ışıl ışıl, kat kat dolanan pırlanta zincirler takıyor.

6. Sağ el yüzükleri
Son zamanlarda pırlanta, bir kadının bağımsızlığını ve refahını simgelemeye başladı. Özellikle sağ ele takılan yüzüklerle... Jennifer Aniston, Debra Messing ve pırlanta mücevher konusunda her zaman modayı belirleyenlerden biri olan Sarah Jessica Parker gibi yıldızlar sağ ele yüzük takma konusunda öncü. Sağ ele takılan pırlanta yüzükler, çiçek biçimlerinden romantik, geometrik ya da modern tasarımlara kadar çok çeşitli seçeneklerle sunuluyor. Halle Berry ve Salma Hayek gibi modern, güçlü kadın yıldızlar, sağ ellerine taktıkları pırlanta yüzüklerle zarif, ifadeli ellerine daha da ışıltı katıyor.

Micra’dan tek taş pırlanta yüzük hediye

Micra alan herkesin ayaklarını yerden kesecek bir kampanya düzenledi.

Nissan, tasarımı ve pratik kullanımı nedeni ile bayanların gözdesi haline gelen Micra için düzenlediği kampanyada, Micra alan herkese tek taş pırlanta yüzük hediye ediyor.

Tavsiye edilen satış fiyatı 1000 USD değerinde Zen marka tek taş’a sahip olmak için, 5-30 Eylül 2007 tarihleri arasında bir Nissan Bayi’sinden istediğiniz Micra’yı almanız yeterli.

Micra bu kampanya ile bayanların ayaklarını iki kez yerden kesiyor.

PIRLANTA ALIRKEN BİLMENİZ GEREKENLER

Pırlanta alırken bilmeniz gerekenler


Pırlanta Bilezik Alyans KolyeÖncelikle pırlantaya mutlu günleriniz için ödeme yaptığınızda bir "lüks" satın aldığınızı bilmeniz gerekir. Tüm dünyada milyonlarca çift birbirlerine olan sevgilerini ifade etmek etmek için pırlantayı tercih ederler. Çok çeşitli taş seçeneklerinden bütçelerine ve zevklerine göre bir tanesi o­nların aşkını ifade edecektir ve üzerinde maddi değerinin yanında manevi değeri de yıllar boyunca kalacaktır.

Neden Pırlanta?

Pırlanta tüm hayat boyunca aşkın harika bir sembolü olarak kalır. Duygularınızın yanında, nasıl bir pırlanta satın alacağınıza iyi karar vermeniz gerekir. Minimum bir ay iyice araştırma yapın. Güvenilir bir yerden pırlantanızı seçmeniz yerinde bir karar olacaktır. Ev ve arabadan sonra pırlanta, satın alınabilecek en değerli hediyedir.

4C (Carat weight, Clarity, Color, Cut) nedir?

Kaliteli bir pırlanta seçerken göz önünde bulundurmanız gereken 4 ana özellik vardır. 4C olarak adlandırılan bu ölçüler Karat Ağırlığı (Carat weight), Berraklık (Clarity), Renk (Color), Kesim (Cut) şeklindedir.

Karat ağırlığı (Carat weight)

Karat pırlantanın ağırlığına göre tespit edilir. 1 karat yaklaşık 200 miligramdır. Mücevher sektöründe satışı ağırlıkta olan pırlanta 1 karattan azdır. Bu da puanla pelirlenir. 1 karat 100 puan olarak belirlenir. Yarım karat 50 puandır ve 0.50 ct şeklinde yazılır. Aşağıda pırlantaların birebir büyüklükleri ve karat numaraları gösterilmiştir.

Bir taşın ağırlığı ile büyüklüğünü karıştırmamanız gerekir. Diğer taşların tespitinte kullanılan karat miktarları ile pırlantanın karat ölçüsü farklı olacaktır. Çünkü farklı minerallerin farklı yoğunlukları vardır. Bunun yanında aynı karat ağırlığındaki iki pırlantanın fiyatı berraklık, renk ve kesime göre aynı olmayacaktır.

Pırlanta alırken en büyük pırlantanın en iyisi olacağı düşüncesinden kesinlikle kurtulmanız gerekir. Bir pırlantanın değeri büyüklüğüne göre değil aşağıda ayrıntısıyla belirleyeceğimiz 4C özelliğine göre belirlenir. 4C özelliğini ne kadar iyi bilirseniz alacağınız pırlantayı o kadar iyi tanımış olursunuz.

Renk (Color)

Renk özelliği bir pırlantanın sarılığına göre ölçülür. En kıymetli pırlanta renksiz olanıdır ve çok pahalıdır. Nadir bulunurlar. G.I.A (The Gemological Institute of America, http://www.gia.edu )'nın tablosuna göre, Alfabetik sıra ile D'den W'ya kadar olan harfler pırlantanın renk oranını gösterir.

En nadir bulunan ve en beyaz olanlar D,E,F ve G'dir. Ama çoğunlukla pırlantalar H ve L arasındadır. M ve Z arasındaki pırlantalarda ise gözle görülür bir sarı tonu vardır. Alacağınız pırlantanın rengini anlamak için colorimetre'den bir çıktısını isteyin. Diğer pırlantalarla karşılaştırın ve sertifikasının doğru olduğundan emin olun.

Berraklik (Clarity)

Bir pırlantanın berraklığı "doğanın parmak izleri" olarak adlandırılan lekelerine bakılarak belirlenir. Çoğu pırlantada karbon kristalinin oluşturduğu izler vardır. Bu karbon kristaller azaldıkça pırlantanın berraklığı artacak bu da fiyatının artmasına sebep olacaktır. Aşağıdaki tabloda sağdan sola doğru pırlantanın değeri artar.

En solda yer alan FL , pırlanta tamamen berrak demektir ve doğada çok ender bulunur. Pırlantının lekeleri ancak çok kuvvetli mercekler altında gözle görülebilir. Tabloda da gördüğünüz gibi FL'den P1-P2-P3e doğru lekeler artmaktadır.

Pırlanta fiyatlarında 4C çok önemli bir rol oynar. Kesimin ve renklerin yanında yukarıda gördüğünüz tabloda berraklık da pırlantanın fiyatını çok etkiler. VVS1-VVS2 ve VS1-VS2 arasında gözle görülebilir bir fark yoktur. Bu fark sadece 10X mikroskobuyla görüleceğinden iki pırlanta arasında yüksek fiyat farkı ödemenize hiç gerek yok. Eğer pırlantanız Zümrüt ya da Baget kesim olacaksa beraklık seviyesinin SI1'den fazla olması her zaman iyidir. Çünkü baget kesimde lekeler diğer kesim şekillerinden daha belirgin olarak gözükür.

Kesim (Cut)

Kesim 4C özellikleri arasında en önemli olanıdır. Pırlantanın parlaklığı ve ışıltısı kesimin kalitesine bağlıdır. Diğer 4C özellikleri doğaya bağlıdır ama kesim özelliği insanın elindedir. Kesimin özelliklerini daha yakından inceleyelim:

İki temel kesim şekli vardır. Baget ve Zümrüt kesim.

Baget kesim taşın eni ve boyu doğrultusunda paralel fasetlerden (ışığı yansıtan açılı yüzey) oluşur. Eğer taşın köşeleri yuvarlak fasetlerle kesilirse baget kesim zümrüt kesime dönüşür. Brilliant yuvarlak kesim üçgen fasetlerden oluşur . Modern ve popüler brilliant kesimi 58 üçgen fasetden (33'ü taşın üzt kısmında 25'i altında) oluşur.

Eğer çok parlak ve ışıltılı bir pırlantaya sahip olmak istiyorsanız seçimiz brilliant yuvarlak kesim olsun. Eğer daha sade ve şık bir pırlanta istiyorsanız Baget kesimi tercih edin.

Kesim 4C'nin en az anlaşılan ama en önemli olan özelliğidir. Yanlış ya da bozuk kesimli bir pırlanta kısa ömürlü ve değersizir.Eğer en çok parlayan ve gösterişli olan pırlantayı almak istiyorsanız, yuvarlak kesimi almalısınız. Simetrileri dolayısıyla diğer kesimler yuvarlak kesim kadar çok parlamayacaktır.

Pırlantanın Şekli:

Şekil, onu oluşturan kişinin zevkine bağlıdır. Bir çok kesim arasında popüler olarak kullanılanı yuvarlak kesimdir. Aşağıda diğer kesim şekillerini görebilirsiniz.
Eğer pırlantayı yatırım yapmak için almayacaksanız en hoşunuza giden şekli almalısınız, aksi halde size brilliant yuvarlak kesimi tavsiye ederiz.
Ünlü pırlanta eksperi Saul Spero 25 yılını pırlanta alan insanlarla yaptığı araştırmalar sonucu hangi karakterdeki bir kadının hangi şekilde ki pırlantayı tercih ettiğini şöyle açıklıyor:
Şekil Karakter
Ailesine bağlı, güvenilir, sakin
Yaratıcı, düzenli, fırsatları değerlendiren.
Duygusal, feminen, hassas.
Disiplinli , muhafazakar, dürüst.
Dışadönük, agresif, yaratıcı, iş kadını.
Nazik, saygılı, uyumlu.

TAKI TASARIMI VE MARKALAŞMAK

Herkese merhaba… Takı tasarımı ve bayilik verilmesi ile ilgili tüm haberleri hepiniz okumuşsunuzdur.. Bu konuda markalaşmaya gidiyor olmak sektör için gerçekten çok önemli..

Takı üretimi yapan firmalarda ki markalaşma yatırımlarının ve çizgisinin diğer sektörlere oranla çok daha başarılı bir şekilde ilerlediğini ve kısa zamanda çok güzel şeyler ortaya çıkarıldığını düşünüyorum.. Bence birkaç tekstil ve endüstri ürünleri firmaları hariç, aksesuar markalarının markalaşma anlamında gösterdiği başarıyı başka hiçbir sektörde ki firma bu kadar kısa sürede başaramadı.. Demek ki doğru ürünü, doğru fiyat aralığında hedef kitleye ulaştırma anlamında çok başarılıyız… Özellikle de bu konuda diğer firmalar gibi yıllar boyu deneme yanılma yöntemiyle ilerlemek zorunda kalmadan..Bence bu çok önemli bir başarı..Aksesuar firmalarının neyi farklı yaptığına bir bakarsak, gerçekten özgün ürünler tasarladıklarını ve fiyat aralıklarının çok yüksek olmadığını söyleyebiliriz…

Takı ve aksesuar sektörü şu anda merakla inceleniyor ve takip ediliyor, tabii sektörde ki bu hızlı büyüme de insanları aslında tedirgin etmiyor değil..Çünkü akıllara gelen soru takıya olan ilginin yoğun bir şekilde devam edip etmeyeceği..



Akademik olarak pazarlama incelendiğinde, hedef pazarın mutlaka bir şekilde satılan ürüne doyduğu kesindir..Tamamen doyması mümkün olmamakla birlikte, takıya olan ilgi kesinlikle azalacaktır ama tamamen sona ereceğini düşünmüyorum..Çünkü aksesuar sektörü birey olarak herkesin her zaman ihtiyacı olacak öğeleri içeriyor.

Markalaşma anlamında bu sektörde çok ciddi çalışmalar var ve benim tasarlamış ve üretmiş olduğum takılara olan ilgi çok yoğun olduğu için, ben de aksesuar markası olarak sektörde yer almaya karar verdim.

Uzun çalışmalar sonucunda, dkaprol adı altında bir marka yarattık..İlk olarak perakende satış noktasını Ykm Suadiye olarak belirledik…Markanın içeriğinde takı, şal, çanta ve t-shirt gibi ürünlerimiz var..


Ykm Suadiye de satışa başladık ve gerçekten de ilgiden çok memnunuz.. Bu satış noktasını diğerleri de izleyecek ama onlar tabii ki sürpriz.. Markamızla ilgili bayilik görüşmelerimiz var ve en kısa zamanda mağazacılığı da gerçekleştireceğiz.. Takılarımla ilgilenenlere buradan haber vermek istedim..

Bu sektörde ülke olarak daha çok ilerlememiz gerekiyor aslında, özellikle malzeme ve üretim olarak..Markamızın üretimini tamamen Türkiye de ve Türkiye den alınan malzemelerle yapıyoruz..Çoğu kişi uzakdoğudan ürünleri alabileceğimi ve burada bunların satışını gerçekleştirebileceğimi ifade ediyor ama o zaman markalaşamazsınız çünkü marka özgün tasarım demek..Ben de bunu gerçekleştirmeye çalışıyorum..

Ürünlere olan ilgiden de doğru yolda ilerlediğimizi görüyorum..Tabii bu arada Türkiye ye yatırım yapan birçok yabancı aksesuar markası var, bu da hepimiz için bir avantaj..Gerek tasarım gerekse satış rekabeti açısından sektöre çok katkıları olduğuna inanıyorum…

Kış sezonu trendlerine baktığımızdaen popüler rengin siyah olduğunu görüyoruz, tabii bu renklerde takı sektörüne yansıyacak..

Hepinize bol takılı günler diliyorum, bir daha ki yazımda görüşmek üzere..:))…

DENİZ KAPROL

TAKI VE MÜCEVHER TRENDLERİ

Herkese tekrar merhaba… Şu sıralar tüm kuyumculuk sektörü tatlı bir telaş içinde… 24 Martta, yabancı ve türk ziyaretçilerin geleceği Kuyumculuk fuarı başlıyor.

Yıllardır izlemekte olduğum bu fuarı oldukça başarılı buluyorum.. Basel/İsviçre de ve Vicenza/İtalya da yapılan fuarlardan hiçbir farkı yok bu fuarın.. Yıllar geçtikçe de yabancı ziyaretçilerin oranı artıyor.. Türkiye gerçekten global kuyumculuk sektöründe çok önemli bir yere doğru gidiyor.

Katılımcı firmaların standları her zaman göz dolduruyor, standlarda sergilenecek koleksiyonların hazırlıkları da aylar öncesinden başlıyor tabii. Önce ki yıllarda oldukça başarılı olan bu fuarın da,daha öncekilerden iyi olacağına eminim. Aslında gördüğüm tüm koleksiyonlarla ilgili yorumlarımı ve fuarın genelini 24 marttan sonra yazacağım. Ama şimdiden, bu fuara dikkatleri çekmek istedim.

Moda, yine her zaman ki gibi bize bir sürpriz yapıyor ve trend etnik görünüme bürünüyor. Tekstil ve bijuteri de gördüğümüz bu eğilim, elbette yine kuyumculuk ve mücevher sektörüne yansıyor. Çok popüler olan kuş tüyü malzemesini İtalyan firmalarının altınla birleştirdiğini görüyoruz. Etnik denince ilk akla gelen her zaman Hint tarzı olduğu için, bunun yansımalarını da kuyumculukta görüyoruz.



Birebir altın pulların üzerinde hint yazıları ve resimleri ön planda. Hindistan aslında takıda gerçekten çok yaratıcı. Kültürel özelliklerini takıya yansıtmada oldukça başarılılar. Otantik sembollerinin kolye ucu ve küpe olarak kullanılması, özellikle Hint kadınlarının kullandığı, kalın ve oval bilezikler çok moda. Altın, aslında en büyük çağını, yazın devamıyla birlikte kışta da yaşayacak. O yüzden, ne kadar kalın altın bileziğiniz varsa çekmecelerden çıkarın. Özellikle de eğer bu kalın altın bileziklerinizin üzerinde gül desenleriniz varsa, en popüleri onlar.




Eğer, ünlü ressam Frida’nın fotoğrafının olduğu bir altın yüzük bulursanız, sakın kaçırmayın!!! Kuyumculardan ince zincir almaktan vazgeçin, geniş ve büyük hakalı zincirler alıp, 2 ya da 3 tane zinciri üst üste takın. Bu zincirlere de, yarı değerli taşlarla birlikte etnik öğeler eklemesini isteyin. Bu etnik öğeler, cumhuriyet altını bile olabilir. Nazar boncukları da ekleyebilirsiniz. Çünkü şu anda trend, tamamen etnik takılar. Eğer gümüş kullanmayı seviyorsanız, gümüşü parlak olarak değil, eskitilmiş ya da genelde bilinen şekliyle karartılmış olarak kullanmayı tercih edin.

Yukarıda bahsettiğimiz takılarla bu yaz daha güzel olacak.. Takıyla ilgilenen herkesi,24 Martta başlayacak olan kuyumculuk fuarını görmelerini tavsiye ediyorum. Bir daha ki yazımda da, bu fuarda gördüğüm koleksiyonlar ve fuarın genel görünümünden bahsedeceğim.

Mutlu Kalın :))

DENİZ KAPROL

Mücevher gibi takım elbise

Çizgileri 22 ayar altından, üzerinde isminizin yazılı olduğu bir kumaştan takım elbiseniz olsun ister misiniz? İstanbul'da mağaza açan Hollywood aktörlerinin markası Scabal, hayal gibi görünen bu isteklerinizi yerine getiriyor. Bunun bedeli ise 10-30 bin YTL arasında.

Dünyaca ünlü İngiliz kumaş markası Scabal, Kanyon Alışveriş Merkezi'nde açtığı mağazasında altın, elmas ve lapis taşı karışımlı çok özel kumaşları Türk erkeklerininin beğenisine sunuyor. Bu kumaşlardan kişiye özel dikilen takım elbiselerinin fiyatları ise 10 bin YTL'den başlayıp 30 bin YTL'ye kadar çıkıyor. Scabal mağazasında satışa sunulan çok özel kumaşlar arasında; Gold Treasure, Diamond Chip, Lapis Lazuli, Temptation, Salvador Dali, Summit, Private Line adlı kumaşlar bulunuyor. Markanın Avustralya'daki kendi çiftliklerinde yetişen hayvanların yününden elde edilip İngiltere'de dokunan kumaşları, ağırlıklarıyla da herkesi şaşırtıyor. Çünkü bir metresinin ağırlığı 210 ile 260 gram arasında değişiyor. Mağazada hazır takım elbise, ceket, pantolon olmasına rağmen daha çok kişiye özel dikim tercih ediliyor. Ölçülerini verenler, elbisenin bütün detaylarını da kendileri belirleyebiliyor. Astarından düğmesine, ipliğinden ceplerine kadar bütün detayları da yine kişiye özel hale getirebiliyorlar. Siparişi alınan takım elbise İngiltere'deki atölyede üretiliyor ve üç hafta sonra teslim ediliyor. 1938 yılında kurulan ve 72 ülkede mağazası bulunan Scabal, Baba, Titanic, Panama Terzisi gibi birçok Hollywood filmine sponsor olmuş ve filmdeki erkek kıyafetlerini hazırlamış. Devamlı müşterileri arasında; Michael Douglas, Michael Jordan, Burnei Sultanı, İngiliz Kraliyet Ailesi fertleri gibi dünyanın en tanınmış isimleri var. Scabal'dan Türk müşterileri hakkında bilgi edinemiyoruz ama, başka bir kaynaktan en sadık müşterilerinin Ali Koç, Ferit Şahenk, Ali Rıza Çarmıklı ve Aziz Yıldırım olduğunu öğreniyoruz. Scabal'ın Türkiye Mümessilliğini, sağlık, lojistik ve finans alanlarında faaliyet gösteren MGM Şirketler Grubu yapıyor. Merih Gözen, İzel Nakri ve Sami Hergül adlı işadamlarının ortağı olduğu şirket, markanın Türkiye'nin yanı sıra Ortadoğu ve Türki Cumhuriyetleri'nde de mümessilliğini yapıyor. MGB şimdilik İstanbul Kanyon'da ve Ankara'daki mağazasıyla hizmet veriyor.

PİYANO EŞLİĞİNDE ALIŞVERİŞ
Scabal'ın Kanyon'da, klasik tarzda ama çok şık dekore edilmiş mağazasında ilginç bir uygulamadan da söz etmeden geçmek olmaz. Mağazanın tam ortasında duran kuyruklu piyanonun dekorun bir parçası olmaktan öte bir özelliği var. Çarşamba ve cumartesi günleri mağazada saat 17.00- 21.00 arasında piyano resitali veriliyor. Genç bir piyanist dört saat boyunca klasik besteleri yorumluyor. Yani piyano resitali eşliğinde alışverişinizi yapıyorsunuz.

4 Eylül 2007 Salı

TAŞLARIN GÜCÜ


Son yıllarda süs taşları çok popüler. İster ametist, sitrin,opal gibi yarı değerli taşları takı olarak taşıyın ister evinizde ya da ofisinizde küçük bir biblo olarak bulundurun...Hatta bazıları bu taşları taşıyarak negatif enerjiyi pozitife çevirdiklerini düşünüyor. Ruhsal sıkıntılara ve bazı psikolojik sorunlara iyi geldiğini savunanlar da var... Taşların gücünü sizin için araştırdık.

Işık ve kristal
Doğal kristal ışığı kırma özelliğiyle biliniyor. Özellikle güneşli günlerde odanızın içinde rengarenk ışıkların dans etmesini sağlayarak size görsel bir şölen yaşatabilr. Doğal kristalin, negatif enerjiyi topladığına da inanılıyor.

Ametist, kuvars, kristal ve opal... Hepsi birbirinden güzel bu taşlar, gece ve gündüz kullanılabilen ve hemen hemen her kıyafeti tamamlayan mükemmel birer aksesuar. Süs taşları olarak adlandırılan yarı değerli taşların kullanımı gün geçtikçe yaygınlaşıyor. Hatta, bu taşları sadece kendimiz için değil evimiz için de birer aksesuar olarak kullanmak mümkün. Çünkü piyasada, süs taşları satan dükkanlarda dekorasyon amacıyla kullanılabilecek, çeşitli yarı değerli taşlardan yapılmış pek çok obje bulunabiliyor. küçük masa saatleri, biblolar, mumluklar bunklardan sadece birkaçı.

Etiler Akmerkez'de bulunan ve doğal süs taşları satan Jeogerm'im işletmecisi Günfer Kırıkoğlu, süs taşlarına olan ilginin gittikçe arttığını ve süs taşlarından yapılmış takı ve objelere talep olduğunu söylüyor. Sadece doğal ve ham, yarı işlenmiş ve tıraşlanmış değerli taşları kullandıklarını belirten Kırıkoğlu, en çok sevilen taşları da şöyle sıralıyor; turkuvaz,ametist,sitrin,mavi topaz,kehribar,yeşim ve akik.

Doğal taşları daha yaygın bir kitleye, ayrıntılarıyla tanıtmak istediklerini böylelikle takıların daha zevkle kullanılabilir hale gelmesini amaçladıklarını söyleyen Günfer Kırıkoğlu'na göre yapılan tercihler bilinçli olduğunda takılar daha zevkle kullanılıyor.

Evet, işlenmiş bu taşlar eşine az rastlanır bir dekoratif güzellik sergiliyor. Peki ya bunların dekoratif olmak dışında bir fonksiyonu olabilir mi? Yarı değerli taşlar ve kristaller üzerine eğitim almış bazı uzmanlar taşların ruh sağlığımızı olumlu yönde etkileyen özellikleri olduğunu söylüyorlar. Eski çağlarda tıpta kullanılan yarı değerli taşların sağlık üzerindeki etkisi, bilimsel araştırmalara bile konu olmuş. Bu konuyla ilgilenen uzmanlardan bilgi aldık ve yarı değerli taşlarla ilgili bir rehber hazırladık.






Süs taşı denilince...
Süs taşları doğada yaygın olarak, bulunan karbon alüminyum, silisyum, kalsiyum ve magnezyum gibi elementler tarafından oluşturuluyor.Doğada çeşitli fiziksel ve kimyasal koşullar altında özellikle büyük basınçla meydana geliyor. Süs taşlarının değerlendirilmesinde, güzellik, nadirlik ve dayanıklılık gibi özellikler ön plana çıkıyor. Bunların dışında kesilebilme, parlatılabilme, ışık yansıtma ve ışık kırma gibi özellikler de taşların değerini belirleyici kıstaslardan. Kökenlerine göre süs taşları organik ve kimyasal olmak üzere de iki grup altında toplamak üzere de iki grup altında toplanıyor. Sözgelimi, Erzurum-otlu taşı ve kehribar organik taşlara birer örnek. Ametist ve opal ise kimyasal kökenli taşlardan. Süs taşları yapay olarak da elde edilebiliyor. Son yıllarda sentetik taş üretimi oldukça artmış. Bu nedenle taş satın alırken, bu konuda küçük bir araştırma yapmanız yerinde olur.


Tarihte taşların kullanımı
Tarih boyunca taşlar, çeşitli kültürlerde sağlıkla ilişkilendirilmiş ve çeşitli taşların değişik sağlık sorunlarına iyi geldiğine inanılmış. Özellikle Uzakdoğu'da yarı değerli taşlar birer meditasyon aracı olarak kullanılmış. Taşların negatif enerjiyi emdiğine ve bunu pozitif enerjiye çevirdiğine inanılmış.

Vücutta ve ruhta denge sağladığına inanılan taşların kullanım şekli de çok çeşitli. En yaygın olan, bunları birer süs eşyası gibi işleyerek vücutta taşımak. Bunun dışında, uyurken vücut üzerine yerleştirmek, bir gece boyunca suda bekletip sabah bu suyu içmek de kullanılan yöntemlerden. Hatta, Hindistan'da bazı taşların iyileştirici gücü olduğuna inanılır ve bu amaçla bu taşlar çok ince hale gelene kadar öğütüldükten sonra "bhasma" adı verilen karışımlar hazırlanıp içilirmiş.

Tenle temas edecek olan taşların, iki karattan büyük olması ve yüzük, kolye ucu gibi takıların arka kısmının açık olmasına dikkat edilmiş.Yıllar boyunca, en çok kullanılan taşların başında topazi safir, ametist,opal,lapis ve mercan geliyor. Bu taşlardan topazın cesaret verdiğine, safirin yaşam enerjisini arttırdığına inanılmış.

Mısır ve Çin kültürlerindeyse, ışık ve enerji yakalama özelliği olan kristal boncuklar, doğru renklerle birleştirilecek güçler elde edilmeye çalışılmış.Çinlilerin insanın fiziksel, ruhsal ve duygusal varlığını yönettiğine inandığı beş element (odun,ateş,toprak,metal ve su) bu taşlarla dengelenmeye çalışılmış.


Uzmanlar ne diyor?

Dr.Ender Saraç Hay estetik Merkezi'nden Doğal Tıp Derneği Başkanı

"Astrolojik taşlar denge için kullanılabilir"

Hay Estetik Merkezi'nden Doğal Tıp Uzmanı Dr. Ender Saraç, süs taşlarının insanlar üzerinde olumlu etkilerinin olduğunu söylüyor ve sözlerine şöyle devam ediyor.
"Yarı değerli taşlar ki biz "astrolojik taşalar" diye adlandırıyoruz, insanlar üzerinde olumlu etkilerinin olduğu doğrudur. Burçlara göre her gezegenin insanın sinir sisteminde yaptığı birtakım değişik etkiler var. Bu etkilerin bazıları bazı burçlar üzerinde olumlu olurken bir kısmı bazı burçlar için zorlayıcı olabiliyor. Astrolojik taşlar da bu durumu dengelemek için kullanılabiliyor. Mesala, balık burcu için ametist böyle bir etki yapıyor.Balık burcunundan olan kişilerin üzerlerinde ametist taşından herhangi bir obje, kolye ya da yüzük taşımalar, olumlu düşünme gibi olumlu etkiler sağlıyor. Yengeç burçları için inci, terazi burçları için opal aynı etkiyi yapıyor. Mars gezegeni gibi kırmızı bir gezegenin etkisi altında olan koç burçlarının kırmızı t-shirt giymalri, kırmızı acı biber yemeleri ve mercan gibi kırmızı taşlar taşımaları bu etkiyi güçlendiriyor. venüs ise daha pastel renklerde ve bu sıcak, kızgın enerji bu renkte taşlarla dengelenebiliyor. Taşları bu amaçlarla kullanlar belirli aralarla, bunları tuzlu suda bekletebilir ve topladıkları negatif enerjiyi atmalarını sağlayabilirler. aastrolojik taşların işte böyle etkileri var, ancak bunu fazla abartmamak gerek."


Dr. Hüseyin Nazlıkul Tamamlayıcı Tıp, Akupunktur ve Doğal Yöntemlerle Tedavi Uzmanı

" Doktor kontrolünde kullanılmalı"

Dr. Hüseyin Nazlıkul da bazı mineral taşların insan sağlığı üzerinde olumlu etkileri olduğunu ve özellikle manyetik alan yaratan taşların etkisi üzerine pek çok yayın bulunduğunu belirtiyor. Dr. Tanrıkulu sözlerine pek çok yayın bulunduğunu belirtiyor. Dr. Tanrıkulu sözlerine şu şekilde devam ediyor. "Bir mineral taşın insan sağlığı üzerinde olumlu olup olmadığını kinesoloji metoduyla tespit etmek mümkün. Bu konuda ayrıntılın olarak yapılmış bir bilimsel çalışma ve bunu sonuçlarının pozitif olduğunu gösteren yayın yok. Fakat bireye özgün olarak yapılan testler sonrası iyi taşı seçmek ve bu katkılarla sağlığa daha erken kavuşmak olası. ProQuant diye tamımlanan manyetik alan taraması yapan bir cihazla da olumlu etkileri test etmek mümkün. Ancak bu testler bireye özgü olmalı. Sonuç olarak diyebilirim ki, taşların insan sağlığı üzerinde olumlu etki edebileceği biliniyor. Ancak bunun bu konu hakkında eğitim almış bir hekim tarafından yapılması gerekir. Bilinçsizce kullanılacak bir taşın sağlığa zararlı etkilerinin olabileceği unutulmamalı. Ayrıca her derde deva gibi sunulan taşların belirli sıkıntılar yarattığının bir gerçek olduğunu da hatırlatmak isterim.

DEĞERLİ TAŞLAR İLE SAĞLIK

Değerli taşlar ile sağlık
Alternatif tıp, yiyeceklerden içeceklere kadar pek çok alana girmiş durumda. Uzmanlar değerli ve yarı değerli taşların insanların fiziksel ve ruhsal sağlığı üzerinde önemli etkileri olduğunu belirtiyor.

Taşların dili

Elmas: Eski çağlardan günümüze taşların en değerlisi sayılan elmasın, kadınla erkek arasındaki aşkı güçlendirdiğine inanıldığından nişan yüzüklerinde tercih edilir. Saflık, sevgi ve neşe getirdiği söylenen elmas, cesareti ve aşkı sembolize eder. Elmas, sizi ruhsal ve ahlaksal inançlara göre yaşamınız için yüreklendirerek, kendinize ve başkalarına karşı dürüst olmaya davet eder.

Safir: Gök yakut diye bilinen safir, Latince mavi anlamına gelen sapphirus kelimesinden gelir. Mavi, pembe, turuncu, sarı, yeşil, mor ve siyah renklerde ya da şeffaf olabilir. Tarih boyunca kralların ve hükümdarların kötülük, ihanet ve büyülerden korunmak için taktıkları
kutsal bir taştır. Aynı zamanda çeşitli hastalıklara iyi geldiği söylenmektedir. Şeffaf safir size güveni, sevgiyi ve ışığı yoğun olarak hissettirir. Mavi safir, duygusal travmaların yarattığı duygu yüklerinden kurtararak özgürlük hissi verir.

Yakut: Mutsuzluk, kıymetsizlik, kavga, düşman, saldırı, vakitsiz ölümler ve akıl hastalıklarına karşı koruyucu özelliği olduğuna inanılır. Yakut, Hindistan'da taşların efendisi olarak anılır. Saflaşmaya ve değişime götüren yaşamsal ve sıcak yaratıcı enerji
verir.

Zümrüt: Yeşil renginden dolayı bereket, doğurganlık ve yağmur simgesi olarak bilinir. Düş gücünü geliştirdiğine, belleği güçlendirdiğine inanılır. Kadında ve erkekte üretkenliği artırır.
Göz ağrıları, iltihap ve kırıklığı giderir.

Ametist: Strese, migrene, iştahsızlık, göz ağrısı, akciğer rahatsızlıklarına iyi gelir. Bağışıklık sistemini güçlendirir. Kuvars kristalinin arındırılmasında kullanılır. Pozitif enerji yüklü bir kristaldir. Taşıyan kişiye de bu yükü aktarır. Beyin gücünü yükseltir. Kan temizleyicidir. Negatif enerjilerimizi boşaltarak huzurlu ve zinde olmamızı sağlar. Pembe kuvarsla birlikte kullanıldığında aklı güçlendirir. Alkoliklere iyi gelir ve kalbi korur.

Akik: Uğur ve bereket taşıdır. Kan dolaşımını kolaylaştırır. Erkeklerde, erkeklik bezini, kadınlarda yumurtalıkları korur. Cinsel organları aktivite eder. Sağlık ve uzun ömür simgesidir Turuncu akik kendinizi sıkıntılı ve ümitsiz hissettiğiniz zamanlarda olayların
iyi yönlerini görmenize yardım eder. Sebepsiz sıkıntıyı alır. Sarı akikle yaşamdan zevk alırsınız. Ateş akiği yaşadığınız ana yoğunlaşma isteğinizi güçlendirir. Ciddiyet, dayanıklılık ve sükunet sağlar. Olumsuz duyguları çözüp iç benliği korur. Kendinize güven duymanızı sağlar.

Akuamarin: Beden ve zihin ilişkisini kuvvetlendirir. Duyarlılık sezgisini artırır. Aile saadetini güçlendiren taş denir. Denizcilerin uğur ve nazar taşıdır. Güven, denge ve ahenk
sembolüdür. Solunum problemleriyle savaşır. Hafızayı güçlendirir. Strese karşı koruyucudur.

Agat: Konuşma yeteneğini güçlendirir. Dikkatsizlikten, sosyal olamamaktan korur. Uzun ömür ve mutluluk simgesidir. Günlük stresleri atar. Vücutta tansiyon dengeleyicidir. Üriner sistemin sağlıklı kalmasına yardımcı olur. Aklı ve vücudu güçlendirir, kişiyi cesaretlendirir.

Aytaşı: Günlük yaşantınızdaki dengeyi oluşturmanızı sağlar ve duygusal dengenizde uyum sağlayıcı etki yaratır. Fiziksel olarak tıkanmış lenf bezlerini temizler. Kadınlarda hormon seviyesini dengeler.

Amber (Kehribar): Guatr, astım, bronşit ve allerjiye karşı iyidir. Tılsım olarak, hem kör talihe karşı korunma hem de talihi kendine çekme için kullanılmıştır. Sindirim sistemi, iç salgı bezlerini dengeler ve karaciğeri temizleyerek güçlendirir. Yaydığı sıcaklık,
enfeksiyonu önlediği ve soğuk algınlığı tedavisinde rol oynadığı için genelde boyun çevresine takılır. Boğaz ve tiroid enfeksiyonlarını diğer tüm taşlardan daha iyi tedavi ettiği
düşünülmektedir.

Aventurin: Zihinsel karmaşayı ve stresi azaltır. Neşe taşı da denir. Sakinlik ve yaşama sevinci sunar.

Amazonit: Beden dışı deneyimlere duyulan korkuyu yatıştırır. Enerjisi ölümcül derecede hasta olanlara iyi gelir.

Firuze (Turkuaz): Panzehir özelliği vardır, talih taşı olarak bilinir. Hissettirdiği iç bağlantılar sayesinde şifa etkisi gösterir. Nazara karşı iyi gelir. Bilinci genişletir ve kaygıyı teskin eder. Tansiyonu düzenler, kalp hastalarına iyi gelir. Kadınlık özelliklerini artırır. Konuşma ve yazma yoluyla yaratıcı ifadeyi artırır.

Hematit (Demir): Kan dolaşımı düzeninin sağlıklı olmasına yardımcıdır. Bu özelliğinden dolayı romatizmaya iyi gelir. Dalağın douenginden dolayı bereket, doğu çalışmasını sağlar. Enerji kaynağıdır, solunum yolları üzerinde olumlu etkileri vardır.

İnci: İnci size güç, huzur ve çalışma azmi verir. Duygusal korunma amacıyla da kullanılır.

Jasper: Sindirim sistemine iyi gelir. Endokrin sistemine denge getirir. Karaciğer ve safra kesesini, dalak ve mesaneyi kuvvetlendirir. Fiziksel direnci artırır.

Kaplan Gözü: Sahiplenme arzusunu güçlendirir, insanların kendisini işine vermesini sağlar. İç ve dış görüşü artırır. Zihni keskinleştirir. Sinirsel spazmları ve baş ağrılarını hafifletir. Sindirim bozukluklarına, algılama eksikliğine ve korkuya karşı koruyudur. Negatif enerjiden korur.

Kuvars kristali: Vücuttaki fazla elektriği alır, eksikliği tamamlar. Tansiyonu düzenler, meditasyonda kullanılır. Cep telefonu taşıyan kimselerin yanında mutlaka kristal bulundurması gerekir. Çünkü kristal radyasyonu toplar. Kristaller almış olduğu radyasyonu 15 günde bir yıkamak suretiyle atarlar.

Rutılat kuvarsı: Depresyonu azaltır, enerji kaynağıdır. Sıkıntılı geçen bir günün getirdiği olumsuz duygu ve düşünceleri çözerek uzaklaştırır.

Kalsedon (Mavi Akik): Düşünce yeteneğini kuvvetlendirir, iyi konuşmayı sağlar.

Krizopras: Sinirsel gerilimleri yok eder. Fiziksel, zihinsel, heyecan durumlarında sakinlik verir. Seksüel ve depresif durumları rahatlatıcı özelliği vardır.

Lal: Tehlikeyi haber veren taş olarak geçer. Bilinmeyene gözlerinizi açar ve gayipten bilgi almayı destekler. Fiziksel olarak da cinsel organların iyileşmesine yardımcı olur, kan dolaşımını canlandırır.

Lapis Lazuli (Lacivert Taşı): Ruh ve beden arasındaki dengeyi sağlar. Ayrıca zihinsel berraklığı ve derin düşünmeye yardımcı olur. Hazmı kolaylaştırır.

Malahit (Bakır Taşı): Fiziksel ağrıları azaltıcı ve radyasyondan koruyucudur. Uyumayı kolaylaştırır. Zihni ve vücudu canlandırır. Her kademede dengeleyici rol oynar. Sol elde oynanırsa vücuttaki statik elektriğin fazlasını alır.

Mercan: Solunum açıcı etkisi vardır. Kişide cazibeyi artırır. Zor işlerin akışını kolaylaştırır. Çoğaltıcı etkisi vardır, bereket simgesidir.

Obsidiyen: Negatif enerji emicidir. Stresi azaltır, terapi yönü çoktur. Bilinçaltındaki blokajları temizler.

Opal: Eklem iltihabına iyi gelir. İnsancıl duyguları güçlendirir. Ruh temizliğini korur, umudu güçlendirir. Yüksek başarı taşıdır.

Prit: İrade gücünü artırır. Diğer insanlarla armoni halinde çalışmayı gerçekleştirir. Enerji oluşturur.

Rodonit: Vücudun sağlıklı gelişmesine yardım eder. Kan dolaşımın dengeler. Psikolojik olumsuzluklardan kurtarıcı ve cesaret artırıcıdır.

Topaz: Duygusal yükleri ve kötümser düşünceleri ortadan kaldırır. Endişe ve depresyonun üstesinden gelmede yardımcı olur. Tüm bedeni güçlendirir, destekler, zihinsel ve fiziksel sindirime yardım eder.

Yeşim (Jade): Böbrek rahatsızlarından kaynaklanan ateşi düşürür. Akıl sağlığına, göz bozukluğuna ve doğum sancılarına karşı koruma sağlar.

Kırmızı Yeşim Taşı: Kanı güçlendirir, canlılık, güç ve sabır verir. Bedeni temizler.

Zebercet (Peridot): Aygıtların kaydedemediği kalp çarpıntılarına ve sebebi bilinmeyen korkulara iyi gelir. rnginden dolayı bereket, doğurİçinizde sevinç duygusu uyandırır.

Taşların bakımları

Kristallere dokunan her kişi, kristal üzerinde kendi zihinsel ve duygusal izlerini bırakır. İstenmeyen titreşimleri yok etmek için kristal birkaç gün doğal deniz tuzu katılmış su
içinde bırakılmalı ve daha sonra temiz suda durulanmalıdır. Eğer kristal her gün kullanılıyorsa, barındırabileceği negatif titreşimleri yok etmek için haftada 1 gün tuzlu suda bırakılarak arındırılmalı. Elma sirkesi ve deniz tuzu karıştırılmış su, 10 dakikada kristali temizler. Şifa uygulamalarında kullanılan değerli taşların ağırlığı, 3 kıratın (600 mg) üzerinde olmalıdır.

17.01.2005

Kaynak : www.habersaglik.com

BURÇLAR VE DEĞERLİ TAŞLAR

Koç
22 Mart - 21 Nisan

Akik] [Ametist] [Garnet (Lâl Taşı)] [Hematit] [Jasper] [Kantaşı] [Kristal Kuvars] [Kyanit] [Opal] [Turmalin] [Yakut]


Boğa
22 Haziran - 21 Mayıs

[Akik] [Kristal Kuvars] [Kyanit] [Lapis] [Pembe Kuvars] [Safir] [Topaz] [Turkuaz] [Yeşim] [Zümrüt]


İkizler
22 Mayıs - 21 Haziran

[Akik] [Akuamarin] [Aventurin] [Krizokol] [Krizopras] [Peridot] [Sitrin] [Topaz] [Turmalin] [Zümrüt]


Yengeç
22 Haziran - 21 Temmuz

[Akuamarin] [Aytaşı] [Kristal Kuvars] [Krizopras] [Rodokrozit] [Safir] [Yakut] [Zümrüt]


Aslan
22 Temmuz - 21 Ağustos

[Akik] [Güneştaşı] [Kaplangözü] [Kehribar] [Oniks] [Topaz] [Turmalin] [Yakut] [Zümrüt]


Başak
22 Ağustos - 21 Eylül

[Akik] [Amazonit] [Aventurin] [Jasper] [Kehribar] [Peridot] [Rutil Kuvars] [Turmalin] [Yeşim]


Terazi
22 Eylül - 21 Ekim
[Akuamarin] [Aventurin] [Krizopras] [Kyanit] [Lapis] [Malakit] [Pembe Kuvars] [Peridot] [Topaz] [Turmalin] [Yeşim]


Akrep
22 Ekim - 21 Kasım

[Akuamarin] [Dumanlı Kuvars] [Garnet (Lâl Taşı)] [Jasper] [Kunzit] [Obsidyen] [Rutil Kuvars] [Sitrin]


Yay
22 Kasım - 21 Aralık

[Akik] [Ametist] [Garnet (Lâl Taşı)] [Lapis] [Malakit] [Safir] [Sodalit] [Sugulit] [Topaz] [Turkuaz]


Oğlak
22 Aralık - 21 Ocak

[Garnet (Lâl Taşı)] [Hematit] [Malakit] [Obsidyen] [Oltu] [Oniks] [Turmalin] [Yakut] [Zirkon]


Kova
22 Ocak - 21 Şubat

[Akuamarin] [Ametist] [Garnet (Lâl Taşı)] [Kristal Kuvars] [Lapis] [Obsidyen] [Oltu] [Oniks] [Zirkon]


Balık
22 Şubat - 21 Mart

[Akuamarin] [Ametist] [Aytaşı] [Kalsit] [Kantaşı] [Kristal Kuvars] [Pembe Kuvars] [Sugulit]

BURÇLAR VE DEĞERLİ TAŞLAR

Koç
22 Mart - 21 Nisan

Akik] [Ametist] [Garnet (Lâl Taşı)] [Hematit] [Jasper] [Kantaşı] [Kristal Kuvars] [Kyanit] [Opal] [Turmalin] [Yakut]


Boğa
22 Haziran - 21 Mayıs

[Akik] [Kristal Kuvars] [Kyanit] [Lapis] [Pembe Kuvars] [Safir] [Topaz] [Turkuaz] [Yeşim] [Zümrüt]


İkizler
22 Mayıs - 21 Haziran

[Akik] [Akuamarin] [Aventurin] [Krizokol] [Krizopras] [Peridot] [Sitrin] [Topaz] [Turmalin] [Zümrüt]


Yengeç
22 Haziran - 21 Temmuz

[Akuamarin] [Aytaşı] [Kristal Kuvars] [Krizopras] [Rodokrozit] [Safir] [Yakut] [Zümrüt]


Aslan
22 Temmuz - 21 Ağustos

[Akik] [Güneştaşı] [Kaplangözü] [Kehribar] [Oniks] [Topaz] [Turmalin] [Yakut] [Zümrüt]


Başak
22 Ağustos - 21 Eylül

[Akik] [Amazonit] [Aventurin] [Jasper] [Kehribar] [Peridot] [Rutil Kuvars] [Turmalin] [Yeşim]


Terazi
22 Eylül - 21 Ekim
[Akuamarin] [Aventurin] [Krizopras] [Kyanit] [Lapis] [Malakit] [Pembe Kuvars] [Peridot] [Topaz] [Turmalin] [Yeşim]


Akrep
22 Ekim - 21 Kasım

[Akuamarin] [Dumanlı Kuvars] [Garnet (Lâl Taşı)] [Jasper] [Kunzit] [Obsidyen] [Rutil Kuvars] [Sitrin]


Yay
22 Kasım - 21 Aralık

[Akik] [Ametist] [Garnet (Lâl Taşı)] [Lapis] [Malakit] [Safir] [Sodalit] [Sugulit] [Topaz] [Turkuaz]


Oğlak
22 Aralık - 21 Ocak

[Garnet (Lâl Taşı)] [Hematit] [Malakit] [Obsidyen] [Oltu] [Oniks] [Turmalin] [Yakut] [Zirkon]


Kova
22 Ocak - 21 Şubat

[Akuamarin] [Ametist] [Garnet (Lâl Taşı)] [Kristal Kuvars] [Lapis] [Obsidyen] [Oltu] [Oniks] [Zirkon]


Balık
22 Şubat - 21 Mart

[Akuamarin] [Ametist] [Aytaşı] [Kalsit] [Kantaşı] [Kristal Kuvars] [Pembe Kuvars] [Sugulit]