Reklam
14 Ağustos 2007 Salı
MÜCEVHERLİ CEP TELEFONU MODASI
Hollywood yıldızlarının yeni tutkusu özel yapım kristal taşlı cep telefonları. Cafcaflı cep telefonları olarak adlandırılan bu aletler, kişiye özel hazırlanıyor. ABD’de ’bling bling cellphones’ (cafcaflı cep ...
Hollywood yıldızlarının yeni tutkusu özel yapım kristal taşlı cep telefonları. Cafcaflı cep telefonları olarak adlandırılan bu aletler, kişiye özel hazırlanıyor.
ABD’de ’bling bling cellphones’ (cafcaflı cep telefonları) olarak adlandırılan bu telefonları birçok alışveriş merkezindeki standlarda bulmak mümkün. Hilton otellerinin varisi Paris Hilton’un kendisine üzerinde ’P’ yazan pembe bir telefon yaptırdığı belirtiliyor. Paris Hilton’un yanı sıra Jessica Simpson, Hilary Duff, Britney Spears ve Sarah Jessica Parker gibi birçok ünlünün de kendine bu telefonlardan sipariş ettiği biliniyor.
Küçük telefonlar ve basit tasarımlar 30 dakika gibi kısa bir sürede hazırlanırken, daha büyük ve detaylı ürünler için 2 saat kadar beklemek gerekiyor. Maliyet ise telefonun modeli ve üzerindeki tasarıma göre 150 dolar ile 550 dolar arasında değişiyor. Taş süslemelere ömür boyu garanti veren satıcılar, düşen taşların yerine ücretsiz olarak yenisini takıyor.
3 MİLYAR DOLARLIK MÜCEVHER
Hammadenin ve işlenmemiş taşın insan yaratıcılığıyla şekillenip ruh kazanmış, dile gelmiş halidir takı ve mücevher. Taş devrinden günümüze kadar gelebilmiş, güncelliğini hiç yitirmemiş, insanlık tarihinin en 'yaşlı' alışkanlıklarından biridir mücevherat.
Üç milyar dolarlık mücevher İstanbul'da
Hammadenin ve işlenmemiş taşın insan yaratıcılığıyla şekillenip ruh kazanmış, dile gelmiş halidir takı ve mücevher. Taş devrinden günümüze kadar gelebilmiş, güncelliğini hiç yitirmemiş, insanlık tarihinin en 'yaşlı' alışkanlıklarından biridir mücevherat. İnsanoğlunun 'olmazsa olmazı' takı ve mücevherlerin en göz alıcıları, en özgün ve en değerlileri 24-27 Ağustos'ta İstanbul'da görücüye çıkmaya hazırlanıyor. Dört salon ve 40 bin metrekarelik alanıyla CNR Uluslararası Fuar ve Kongre Merkezi'nde gerçekleştirilecek olan İstanbul Jewellery Show-II'de Atasay, Altınbaş, Midas, Arpaş, Goldaş, Akasya, On , Gülaylar, Favori, Elmas İş, Zen by Medart, Goldenline, Güner, Regold, Motif, Bağ, Ariş, Ekol, Orjinal, Efe, Sümer, Mod-iş, Sade-iş, Hemera, Sezgin, Özcan, İtal Silver, İpek Yolu, Konyalı Saat, Baymonte, Montür-iş gibi sektörde önde gelen yerli 430 ve 23 farklı ülkeden 199 yabancı olmak üzere toplam 629 katılımcı, yeni tasarımlarını sergilemek için bir araya gelecek. Fuara toplam 22 bin yerli ziyaretçi ve 3 bin yabancı alıcının gelmesi hedefleniyor.
HEDEF DÜNYA BİRİNCİLİĞİ
İstanbul Değerli Maden ve Mücevherat İhracatçıları Birliği 15 yıl öncesine kadar mücevher ihraç eden ülkeler arasında dahi yer almayan Türkiye'nin, 2005 yılı sonunda değerli maden ihracatını 5 milyar dolara çıkararak dünya birincisi olmayı hedeflediğini vurguluyor. Şu anda Türkiye, İtalya'dan sonra dünyanın en büyük 2. mücevherat ihracatçısı, İtalya ve Hindistan'dan sonra en büyük 3. üreticisi konumunda. Hindistan ve ABD'den sonra, geçtiğimiz yıl Çin'i bile geride bırakarak, dünyanın en çok altın tüketen 3. ülkesi olan Türkiye'de, 30 ton takı ihracatından 140 ton ihracata ulaşıldı. İstanbul Jewellery Show-II, Türkiye'nin bu büyük pazardaki yerini sağlamlaştırması açısından büyük önem taşıyor. Takıseverler kaçırmamalı..
Üç milyar dolarlık mücevher İstanbul'da
Hammadenin ve işlenmemiş taşın insan yaratıcılığıyla şekillenip ruh kazanmış, dile gelmiş halidir takı ve mücevher. Taş devrinden günümüze kadar gelebilmiş, güncelliğini hiç yitirmemiş, insanlık tarihinin en 'yaşlı' alışkanlıklarından biridir mücevherat. İnsanoğlunun 'olmazsa olmazı' takı ve mücevherlerin en göz alıcıları, en özgün ve en değerlileri 24-27 Ağustos'ta İstanbul'da görücüye çıkmaya hazırlanıyor. Dört salon ve 40 bin metrekarelik alanıyla CNR Uluslararası Fuar ve Kongre Merkezi'nde gerçekleştirilecek olan İstanbul Jewellery Show-II'de Atasay, Altınbaş, Midas, Arpaş, Goldaş, Akasya, On , Gülaylar, Favori, Elmas İş, Zen by Medart, Goldenline, Güner, Regold, Motif, Bağ, Ariş, Ekol, Orjinal, Efe, Sümer, Mod-iş, Sade-iş, Hemera, Sezgin, Özcan, İtal Silver, İpek Yolu, Konyalı Saat, Baymonte, Montür-iş gibi sektörde önde gelen yerli 430 ve 23 farklı ülkeden 199 yabancı olmak üzere toplam 629 katılımcı, yeni tasarımlarını sergilemek için bir araya gelecek. Fuara toplam 22 bin yerli ziyaretçi ve 3 bin yabancı alıcının gelmesi hedefleniyor.
HEDEF DÜNYA BİRİNCİLİĞİ
İstanbul Değerli Maden ve Mücevherat İhracatçıları Birliği 15 yıl öncesine kadar mücevher ihraç eden ülkeler arasında dahi yer almayan Türkiye'nin, 2005 yılı sonunda değerli maden ihracatını 5 milyar dolara çıkararak dünya birincisi olmayı hedeflediğini vurguluyor. Şu anda Türkiye, İtalya'dan sonra dünyanın en büyük 2. mücevherat ihracatçısı, İtalya ve Hindistan'dan sonra en büyük 3. üreticisi konumunda. Hindistan ve ABD'den sonra, geçtiğimiz yıl Çin'i bile geride bırakarak, dünyanın en çok altın tüketen 3. ülkesi olan Türkiye'de, 30 ton takı ihracatından 140 ton ihracata ulaşıldı. İstanbul Jewellery Show-II, Türkiye'nin bu büyük pazardaki yerini sağlamlaştırması açısından büyük önem taşıyor. Takıseverler kaçırmamalı..
11 Ağustos 2007 Cumartesi
ZÜMRÜT
Zümrütün Fiziksel Etkileri
Bağışıklık sistemini, sinir sistemini, kalbi, ciğerleri ve böbreği kuvvetlendirir.
Zümrütün Metafiziksel ve Psikolojik Etkileri
Arkadaşlık, evlilik ve aile bağlarını güçlendirir.
Başarı ve doyum duygularını belirginleştirir. Yetersizlik duygusundan kurtarır ve yaşama karşı duyulan minnet duygusunu güçlendirir.
Kişiye sevgi duygusu verir. Yaşama sevincini artırır.
YAKUT
Yakutun Fiziksel Etkileri
Bağışıklık sistemini güçlendirir.
Cinsel aşırılıklara karşı iyi gelir.
Kan dolaşımına pozitif yönde canlandırıcı etkisi vardır.
Yakutun Metafiziksel ve Psikolojik Etkileri
Kendisini taşıyan kişiyi dürüst olmaya yönlendirir.
Kişinin gerçek doğasını, kişiliğini özgürce ifade edebilmesine yardımcı olur.
Kişinin özgüvenini ve cesaretini kuvvetlendirir.
Kişiyi kendi sınırlamalarından kurtarır, ruhsal gelişim ve mutluluk duygularını artırır.
Kişiyi kendisi hakkında hissettiği olumsuz duygulardan kurtarır.
Koşulsuz sevmeyi sağlar. Diğer insanlara karşı duyulan anlayış ve hoşgörü duygularını artırır.
Sezgileri kuvvetlendirerek, kötülüklerden uzak durulmasını sağlar.
SAFİR
Safirin Fiziksel Etkileri
Böbrekleri kuvvetlendirir.
Kalbi kuvvetlendirir.
Tüm salgı bezlerini harekete geçirici özelliğe sahiptir.
Safirin Metafiziksel ve Psikolojik Etkileri
Aşkta sadakati sağlar, yanlış davranışları engeller.
İnancı güçlendirerek kişiye güven verir.
Kişiye şefkat duygusu vererek ruhsal duyarlılığını artırır.
Kuşkuların yokedilmesi ve kişinin ruhsal gelişime açık hale gelmesine yardımcı olur.
Özgürlük hissi verir.
Psişik yetenekleri artırır. Sezgiyi kuvvetlendirir.
Sinirleri sakinleştirir ve konsantrasyonu artırır.
AKİK TAŞI
İsmini Sicilya'da bulunan Achates Nehri'nden almıştır. En çok bulunan taşlardan birisi olmasına rağmen, renklerindeki ve halkalarının dağılımındaki çeşitliliğin sınırsızlığı nedeniyle herzaman en gözde taşlardan biri olmuştur.” Akik Taşının
Fiziksel Etkileri
Bedenin gerginlik olan kısımlarına sıcaklık hissi verir ve gerginliği azaltır. Ağrıları gidermek için kullanılabilir.
Cilt hastalıklarına karşı etkilidir. Damarları kuvvetlendirir.
Güçlü ve erkeksi bir enerjiye sahip olan akik, cinsel organlar ve cinsel güç için faydalıdır.
Hamilelikte hem anne hem de bebeğin sağlığı için faydalıdır ve bu süreç içerisinde kullanılması özellikle önerilir.
Kemik ve diş yapısının korunmasında faydalıdır.
Mavi renkli olan diğer taşlar gibi, mavi tonlarında olan akikler de akiğin diğer türlerinden farklı olarak boğaz çakrasında etkilidir ve boğaz ile ilgili sorunlarda kullanılabilir.
Akik Taşının Metafiziksel ve Psikolojik Etkileri
Canlılık veren enerjisiyle, kendinizi sıkıntılı ve kötü hissettiğiniz anlarda olayların iyi yönünü de görmenizi sağlar. İnsanların olumsuzluklarından kolayca etkileniyorsaniz akik size iyi gelecektir.
Dünyevi başarıyı simgeleyen akik, negatif enerjiye karşı koruma sağlar ve tükenmiş olan cesareti canlandırır. İşadamlarının bu taşı, özellikle belin altında (cepte veya yüzük olarak olabilir) taşımaları faydalı olacaktır. Özellikle yüzük olarak kullanıldığında, kişinin kendisine güvenini artırır.
Kendisini taşıyan kişiye güç, keyif ve iyimserlik hissi verir. Ceplerinde bu taşı taşıyan çocukları olumsuz duygulardan ve münakaşalardan uzak tutar.
Kırmızımsı turuncu renkteki akikler fiziksel canlılığı artırarak tembelliği giderir. Yaşanılan ana yoğunlaşma isteğini güçlendirir.
Mavi dantelli akik taşı; sosyal ortamlarda gereksinim duyulan serinkanlılık ve özgüven duygularını güçlendirir. Konuya yoğunlaşmaya ve konuşmaya yardımcı olur. Sinir bozukluklarını yatıştırır ve topluluk önünde yapılacak konuşmalarda duyulan heyecanı giderir.
Mavi renkli olan akikler nazara karşı etkilidir. Ayrıca; sadece rengiyle bile kişinin içini ferahlatan mavi akik, konuşma güçlüğü çekenler için faydalıdır.
Yosun akik, insanın içini koşulsuz sevgi ile doldurur ve kişinin ruhsal gelişimine yardımcı olur.
Akik taşı eskiden Yemen Taşı olarak bilinirdi. (Not: Bazı kaynaklarda Yemen Taşı'nın zirkon olduğu söyleniyor ancak akik olması daha güçlü ihtimal. Maden Yük. Müh. Mehmet Yaşar Ethem'in kitabında karneola yani bildiğimiz kırmızı akiğe (Örn. foto) Yementaşı denilirken, yine bir agat türü olan ve Kırmızı Çizgili Akik olarak bilinen Sardoniks taşına da (Örn. foto) Yemen Akiği denilmiş. Edmund Harold'un Kristal Mucizesi adlı kitabında ise Granat için Yementaşı denilmiş.)
Seyyid Eyyûb bin Sıddîk'in yazmış olduğu “Menâkıb-ı Çihâr-ı Yâr-i Güzîn” (Dört Halîfenin Üstünlükleri) adlı kitaptan konuyla ilgili bir alıntı şu şekilde:
“Ellidördüncü Menâkıb: Hazret-i Alî “radıyallahü teâlâ anh” bir gün Fırat nehri kenârında seyr ederken boğulmuş bir kimse gördü. O meyyitin yanına varıp, bakdıkda, gördü ki, serçe parmağında Yemen taşından yüzük var. Hayret edip, meyyit yanında hâzır olan cemâ’ate süâl etdi ki, bu meyyitin vefâtına sebeb ne oldu. Allahü teâlânın emri ki, sultânımız suya gark olmuşdur. Hazret-i Alî “radıyallahü teâlâ anh” buyurdular ki, Yemen taşı taşıyanın suda boğulmaması gerek idi. Bunun hikmeti nedir, diye hayret deryâsına dalıp, tefekküre vardılar. Allahü Sübhânehü ve teâlâ celle celâlühü luftundan ve ihsânından, hazret-i Alînin “radıyallahü teâlâ anh” bu ızdırâbının geçmesi ve bu elemden kurtulması için, o meyyitin parmağında olan yüzük taşına dil verip, hazret-i Alîye dedi ki: Yâ Alî! Yemen taşında buyurduğunuz o hassâ vardır. Lâkin ben Yemenî değilim. Hind diyârının bir taşıyım. Bende o hassâ yokdur. Hazret-i Alî “radıyallahü teâlâ anh” bunu işitmekle şâd olup, Allahü Sübhânehü ve teâlâ ve tekaddes hazretlerine şükrler eyledi. Hâzır olan cemâ’ate buyurdu ki, suda boğulmakdan kurtulmak hâssası Allahü teâlânın inâyeti ile Yemenî taşa mahsûsdur. Başka taşlarda yokdur. O zemândan beri Yemenî taş i’tibâr bulup, parmakda yüzük kılındı. Bu hikâye bir arabî menâkıbdan nakl olundu.”
Kaynak » Menâkıb-ı Çihâr-ı Yâr-i Güzîn “Ateş Akiği” hususunda genelde bir yanlış anlaşılma var. Ateş Akiği denilen taş ateş ya da kor renginde olan akik değildir; bu karnelyan taşıdır, yani bildiğimiz akiktir. Ateş Akiği ise; akiğin değerli opal taşına benzeyen, yarı-şeffaf olup içerisinde katmanları görünen, kısmi sarı-yeşil ışıltılara sahip olduğu bir türüdür ve akiğin en değerli türlerinden biridir. Taşta ne kadar çok ışıltı varsa değeri de o derece fazladır. Örnek bir Ateş Akiği fotoğrafı incelemek için buraya tıklayın. Aslında “akik” ve “agat” aynı taşın iki farklı tipidir: Her ikisi de “kalsedon” taşının bir alt türüdür. Eğer kalsedon yarı-şeffaf, çizgisiz ve renk tonu olarak turuncu-kırmızı-kahverengi ise bu “akik (karnelyan ya da karneol olarak da bilinir)” adını alır; eğer yine yarı-şeffaf olur ancak, taşın içerisinde katmanlar (çizgiler, farklı oluşumlar) olursa “agat” adını alır. Türkiye'de genel olarak her ikisi de akik taşı olarak bilindiği için hem Kenzay'da hem de bu sayfada -şimdilik- her ikisini bir arada ele aldık. Örneğin Mavi Dantelli Akik denilen taşa (Blue Lace Agate) Mavi Dantelli Agat denilmesi; Yosun Akiğe (Moss Agate) Yosunlu Agat denilmesi, Ateş Akiğine (Fire Agate) Ateş Agatı denilmesi vs. daha doğrudur fakat bunlar Türkçe kaynaklarda genelde akik olarak belirtilmiş olduğu ve genel olarak bu şekilde tanınmış olduğu için biz de bu şekilde kullandık.
Bir ek bilgi daha: Akiğin bir kalsedon türü olduğunu ve turuncu-kırmızı-kahverengi tonlarında olduğunu söyledik. Bu durumda mavi akik denilen taş nedir diye düşünebilirsiniz. Burada renk önemli; sadece belirtilen renklerde olursa taşa akik denir. Mavi akik olarak bilinen tür aslında ya mavi kalsedondur ya da genelde soluk renkli kalsedonun kimyasal işlemler sonucunda renklendirilmiş halidir. Normalde mavi akik adında bir taş yoktur. Mavi akikler her ne kadar doğal taş olsalar da renklendirme işlemi nedeniyle görünümü doğal halinde değildir. Eğer etkileri nedeniyle mavi renkli akik kullanmanız önerilmişse tercih etmeniz gereken taş Mavi Dantelli Akik taşı olmalıdır.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)